Bitkilerin büyümeleri ve gelişmeleri için ısı önemli bir faktördür. Ekvator ile kutuplardaki vejetasyonu (bitki örtüsü) ve bitkilerde yaz aylarındaki hızlı gelişme ile kış aylarındaki durgunluğu karşılaştırdığımızda ısının önemi daha kolay anlaşılır. Konuya geçmeden önce ısı ve sıcaklık terimlerinin ne olduğunu kısaca açıklayalım.
Isı; Bir cismin kütlesi içinde sahip olduğu enerjinin toplam miktarına ısı denir. Cisimlerin içlerinde sahip oldukları ve onların moleküllerini hareket halinde tutan enerjiye genel olarak iç enerji denir. Isı ise bu iç enerjinin toplamıdır. Cisimlerdeki molekül hareketlerini ve titreşimlerini sağlayan bu ısı enerjisi doğrudan hissedilip ölçülemez. Sıcaklık; Bir cismin kütlesi içindeki enerji miktarı, diğer bir deyişle ısısı arttıkça o kütleyi oluşturan moleküllerin her birine düşen enerji payı da artar. Tek tek her moleküldeki enerji artışı da, onların kinetik enerjisini yani titreşimini arttırmaktadır. Bu artan molekül titreşimleri ise, elektromanyetik dalgalar halinde etrafa etkide bulunurlar.
Sıcaklık değişiminin temel nedeni nedir?
Kısaca özetleyecek olursak ısı cisimlerde bulunan potansiyel bir güçtür. Sıcaklık ise bu potansiyel gücün kinetik olarak ortaya çıkmış şeklidir ya da bu potansiyel gücün etkisidir. Fizikte sıcaklık termometre ile ölçülür, birimi derecedir. Isı ise doğrudan değil onun bir görüntüsü olan sıcaklık yardımı ile ölçülür ve birimi kaloridir. Güneş enerjisi ile ortaya çıkan sıcaklığın miktarı; zamana (günün saatleri ve mevsimler), enlemlere, arazinin yönü ve meyline, yüksekliğine, havanın bulutlu ya da açık oluşuna, toprak rengi ve yapısına ve bitki örtüsüne göre değişiklik gösterir.
Sıcaklık değişiminde zamanın etkisi
Zamanın etkisi; güneşin doğuşu ile birlikte yeryüzünde sıcaklık hızla artmaya başlar, güneş battıktan sonra da toprak yüzeyinden radyasyon yayma devam ettiğinden geceleri toprak sıcaklığı hızla azalır ve sabaha karşı gün içinde en düşük değere ulaşır. Ayrıca geceleri toprak sıcaklığının hızla düşmesine toprak yüzeyinden olan buharlaşmanın devam etmesi büyük ölçüde etkili olmaktadır. Bütün bunların sonucu olarak da geceleri toprak sıcaklığı toprak yüzeyindeki havanın sıcaklığından daha düşüktür. Yaz aylarında toprağın güneş altında ısınma süresi güneş battıktan sonraki soğuma süresinden daha fazla olduğundan yaz gecelerinde toprağın soğuması kış aylarına oranla daha azdır. Kış aylarında ise güneş ışınları yeryüzüne eğik geldiğinden daha uzun bir atmosfer tabakası içerisinden geçerler ve güneşten gelen ışınların atmosfer tarafından tutulan miktarı artar, bir başka deyişle yeryüzüne ulaşabilen ışın miktarı azalır. Bunun sonucunda kış aylarında atmosferin sıcaklığı toprak sıcaklığına oranla daha yüksek olur.
Sıcaklık değişimde enlemlerin etkisi
Yeryüzünde ortalama sıcaklık derecesi ekvatordan kutuplara doğru çıkıldıkça azalır. Bu azalma kuzey yarımküresinde 20-23° kuzey enlemine kadar yavaş, daha sonra 70° enlemine kadar hızlı ve 70° enleminden itibaren de yeniden yavaş seyreder. Güney yarımküresinde ise 60° güney enlemine kadar yavaş, 60° güney enleminden sonra güney kutbuna kadar hızlı olur. Sıcaklığın enlemlere göre değişiklikleri gözden geçirilirken yıllık ortalamalar yanında aylık ortalamalarında incelenmesi gerekir. Çünkü yıllık ortalamalar arasında çok kez önemli farklar bulunmadığı halde aylık ortalamalar arasında oldukça büyük Farklar görülür. Ekvatorda hemen hemen bütün ayların ortalama sıcaklıkları aynı olduğu halde, kuzeye doğru çıkıldığında aylık sıcaklık ortalamaları arasında önemli farklar ortaya çıkmakta ve 82° 7´ kuzey enleminde yer alan kuzey batı Grönland’da en sıcak ve en soğuk aya ait sıcaklık ortalamaları arasındaki fark 42.2 °C ye kadar ulaşmaktadır.
Sıcaklık değişiminde arazi meyil ve yönünün etkisi
Ekvatora bakan yamaçlar yılın her gününde kutuplara bakan yamaçlara oranla daha uzun süreli ve daha dik olarak güneş ışınlarını alırlar. Ekvatora bakan yamaçların meyili arttıkça buraya gelen güneş ışınlarının dikeylik derecesi de artmaktadır. Bunun sonucu olarak kuzey ve güney yarım kürede yönü ekvatora doğru olan alanlardaki sıcaklık değeri, yönü kutuplara doğru olan alanlara oranla daima daha yüksek olmaktadır. Devamı için MGM